Xu Lizhi

 

İnsan, ölmeye karar vermeden önce bir karar daha veriyor, yaşayamadığına. Bu karar tarih boyunca, büyük  yenilgiler ardından bir kaçış olabileceği için alındığı gibi; sunulu yaşamın zayıflığı, hiçliği karşısında ondan kurtulmak için de alındı. Eğer bu iki koşula bir üçüncüyü eklemek gerekseydi, belki de şöyle tanımlayabilirdik onu: Yaşama karşı bir şey duymayanlar. Yaşamda bir rastgelelikten bahsedilebilir fakat, intiharda asla. Biçimi ne ne şekilde olursa olsun, intihar estetik kaygılıdır ve kalanlar içindir. Suriyeli sığınmacı Amir Hattab, on sekiz milyonluk bir kentin ortasında kanalizasyona atlayarak yaşamını sonlandırdığında, kimse bunun verili koşullara karşı geliştirilmiş çok şiddetli bir protesto eylemi olduğu konusunda tereddüt etmedi.

 

''Bu endüstriyel lağım pisliğini, işsizlik istatistiklerini çiğneyip yuttum...''

                   

                                                                                             Xu Lizhi

 

Xu Lizhi, 2010 yılında çalışmak için taşradan (Jieyang, Guangdong)  kente, Shenzhen'e göç etmiş, toplamda bir milyona dayanan işçi nüfusuyla Çin'in en büyük fabrikalarından biri olan Foxconn'da işe başlamıştı. Katı disiplini ve ağır çalışma koşullarıyla intiharı işçiler arasında bir geleneğe dönüştüren Foxcoon, gerçek anlamda bir işçi cehennemiydi. Öyle ki, 2010 yılında fabrika işçilerinin on sekizi intihara teşebbüs etmiş, bunlardan on dördü ölümle sonuçlanmıştı. Art arda gelişen işçi intiharlarının ardından şirket ''çareyi'' bina çevresi ve avlusuna ağ gerdirmekte bulmuş, bu sayede ''İşçilerin zeminle temasını engellemeyi'' öngörmüştü. İşçi intiharlarının sürmesi üzerine ölümlere karşı alınan ''önlemler'' arttırılmış, yeni işe alımlarda artık işçilere intihar etmeyeceklerini deklare eden bir sözleşme de imzalatmaya başlamıştı.

 

Xu fabrikanın montaj hattı işçilerinden biriydi ve ve şiirlerini keşfeden arkadaşı onun hakkında şunları söylüyordu: ''Utangaç bir çocuk,  az  konuşur ama sessiz değil. Kanaatlerini ortaya koydu, kendi başına görünürdü. Bir şair havası vardı.'' Fabrikadaki meseisine devam eden Xu, bir yandan da sanat, edebiyat uğraşını sürdürüyor; şiirleri, denemeleri, film eleştirilerinin yanı sıra güncel olayları da yorumladığı otuzun üzerinde yazısı, ''Foxconn People'' isimli iç gazetede yayınlanıyordu.

Xu, montaj hattındaki hislerini anlatan ilk şiirlerinde,  çalıştığı atölyeyi,''Gençliğinin karaya oturduğu yer'' olarak betimlerken, içinde bulunduğu koşulları şu dizelerle anlatıyordu: “Montaj bandında, onbinlerce işçi kağıttaki kelimeler gibi sıralanır” Bir başka şiirinde kendinde gerçekleşen makineleşmeyi tanımlar: “Demir gibi dümdüz, eller uçar gibi. Kaç gün kaç gece böyle dururken uykuya daldım?” Xu,“Bir gazete tarafından bana sağlanan olgunlaşma” başlığıyla kişisel blogunda topladığı bu şiirlerin, ''Acı veren şeyler'' olduğunu düşünüyor, bu nedenle ailesinin ve akrabalarının görmesini istemiyordu.

 

2014’ün Şubat ayında Foxconn’dan ayrılıp, Suzhou, Jiangsu’ya taşınmış fakat, burada işler pek de iyi gitmemişti. Birkaç iş değiştirdikten sonra arkadaşlarıyla caddede bir tezgah açan Xu, bu işte de başarılı olamamış, altı ay sonra Shenzhen’e geri dönmüştü. Shenzhen’i seviyordu fakat, burada çalışabileceği uygun bir iş bulmak hayli zordu. Verdiği bir röportajda bu şehre olan sevgisinden, kitap dükkanlarını ve kütüphanelerini gezmekten aldığı keyiften bahsediyordu. Memleketinde ancak birkaç küçük kitapçı vardı ve onlardan istediği kitapları temin edememekten dert yanıyordu. Burada çok uzun yaşamamış olmasına rağmen kendini Shenzhen’le özdeşleştiren Xu, kente büyük aidiyetle bağlıydı: Herkes bu şehirde kök salmak ister.”

 

Shenzhen’e geri dönüşünde kentin en büyük kitapçısına iş başvurusunda bulunmuş fakat, olumsuz cevap almıştı. Bunun üzerine bir kez de Foxconn'da çalışanların kullandığı kütüphanede çalışmak için şansını denemiş, yine aynı sonuçla karşılaşmıştı. Xu, büyük ve sıralı hayal kırıklıklarına rağmen pes etmeyip, tüm yolları deniyor fakat bir türlü talihsizliğininden kurtulamıyordu. Bundan kaçamayacağını anlayan Xu, durumunu şu cümlelerle açıklıyordu:

Durmaksızın hayatımız için savaşmak zorundayız, bundan daha uzağa gidebilmek çok zor.”

 

 

 

 

 

 

Geçen zamanla birlikte ekonomik olarak da sıkıntıya giren Xu, Foxconn’a geri dönmeye karar  vermiş, 29  Eylül'de eski pozisyonunda tekrar işe başlamıştı. Xu, mesaiye başladıktan bir gün sonra, 30 Eylül 2014 tarihinde, kendini işçilerin kaldığı binadan boşluğa bıraktığında, yalnızca yirmi dört yaşındaydı.

Hiç şüphesiz, pencereden yaşamak için her şeyi yapmış biri olarak olarak atlamıştı.

 

''Bir vida yere düştü

Fazla mesainin şu kara vaktinde

Dikey sıçradı, hafifçe yuvarlandı

Kimsenin dikkatini çekemeyeceğim

Geçen seferki gibi

Aynı böye bir gecede

Biri böyle yere yuvarlandığında olduğu gibi''

 

Xu, şimdi doğduğu topraklardan binlerce kilometre ötede, yaşamı, ona karşı mücadelesi, emeği ve şiiriyle yankılanıyor.

 

Xu Lizhi sürüyor...

 

Not: Xu Lizhi için yapılan araştırmalarda çok sınırlı kaynağa ulaşılabilmiş; aktarılan bilgiler, kişiler ve belgeler bakımından kesinleştirememiştir.

 

 

 

 

Xu'nun yaşamını sonlandırdı gün yazdığı iddia edilen şiir

 

Gökyüzüne dokunmak

O çok açık maviliğini hissetemek istiyorum

Ama bunların hiç birini yapamam

Çünkü bu dünyayı terk ediyorum

Beni az çok tanıyan kimse

Gidişime şaşırmamalı

Hatta hayıflanıp yas bile tutmamalı

Geldiğimde iyiydim

Giderken de iyiyim